Her şeyi bilme veya mutlak bilgi, bir varlığın tüm olası soruların cevabını bilmesi, geçmiş, şimdiki ve gelecekteki her olguyu eksiksiz ve kusursuz bir şekilde kavraması durumudur. Bu kavram, özellikle teoloji, felsefe ve bilimkurgu alanlarında önemli bir yer tutar. Her şeyi bilme niteliği genellikle tanrı veya tanrısal varlıklara atfedilir.
Mutlak bilgi, bilginin en üst düzeyde ve eksiksiz hali olarak kabul edilir. Bu, bir varlığın herhangi bir konuda, herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde mevcut olan tüm gerçekleri bilmesi anlamına gelir. Görelilik ise, bilginin bir bakış açısına, bir bağlama veya bir referans çerçevesine bağlı olduğunu savunur. Bu bağlamda, her şeyi bilme kavramı, göreliliğin sınırlarını aşan ve mutlak bir perspektiften bilgiye sahip olmayı ifade eder.
Her şeyi bilme, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir. Bazı yaklaşımlar, her şeyi bilmeyi potansiyel bilgi olarak kabul ederken, diğerleri aktif ve sürekli bir bilgiye işaret eder. Bu kapsamda, aşağıdaki türler ayırt edilebilir:
Tek tanrılı dinlerde (örneğin, Hristiyanlık, İslam, Musevilik), her şeyi bilme, Tanrı'nın temel özelliklerinden biri olarak kabul edilir. Tanrı, yaratılışın başlangıcından sonuna kadar her şeyi bilir, insanların düşüncelerini, niyetlerini ve eylemlerini de içeren her detayı eksiksiz olarak kavrar. Bu durum, Tanrı'nın adaletini ve yargılama yeteneğini desteklemek için önemli bir temel oluşturur.
Çok tanrılı dinlerde, tanrıların her şeyi bilme yeteneği genellikle sınırlıdır. Her tanrı, kendi uzmanlık alanıyla ilgili bilgileri bilir, ancak evrenin tamamı hakkında eksiksiz bir bilgiye sahip olmayabilir. Örneğin, Yunan mitolojisinde Zeus tanrıların kralı olsa da, diğer tanrıların alanlarındaki bilgilere tam olarak sahip olmayabilir.
Her şeyi bilme ve özgür irade arasındaki ilişki, uzun süredir felsefi bir tartışma konusudur. Eğer bir varlık gelecekte ne yapacağımızı biliyorsa, bu durumda eylemlerimiz önceden belirlenmiş midir? Eğer eylemlerimiz önceden belirlenmişse, özgür irademizden bahsedilebilir mi? Bu paradoksu çözmek için farklı yaklaşımlar öne sürülmüştür. Bazıları, Tanrı'nın geleceği bilmesinin, insanların özgür iradesini ortadan kaldırmadığını savunurken, diğerleri her şeyi bilme kavramının özgür irade ile uyumsuz olduğunu iddia eder.
Bazı filozoflar, insan aklının sınırlı doğası nedeniyle her şeyi bilmenin imkansız olduğunu savunurlar. Gödel'in Eksiklik Teoremi gibi matematiksel ve mantıksal sınırlar, bilginin mutlak ve eksiksiz olamayacağını göstermektedir. Ayrıca, bilgi edinme süreci, sürekli bir öğrenme ve keşfetme sürecini içerir. Bu nedenle, her şeyi bilme, dinamik ve değişen bir dünyada statik bir durum olarak kabul edilemez.
Bilimkurgu eserlerinde, her şeyi bilen karakterler veya toplumlar sıkça karşımıza çıkar. Bu karakterler, geleceği görebilir, insanların düşüncelerini okuyabilir veya evrenin tüm sırlarını çözebilirler. Bu tür karakterler, genellikle hikayenin merkezinde yer alır ve olayların akışını önemli ölçüde etkilerler. Örneğin, bazı bilimkurgu eserlerinde, her şeyi bilen yapay zeka sistemleri, insanlığı yönetir veya yönlendirir.
Her şeyi bilmenin bireyler ve toplumlar üzerindeki etkileri, bilimkurgu eserlerinde sıkça incelenen bir temadır. Her şeyi bilmek, karar alma süreçlerini kolaylaştırabilir, ancak aynı zamanda belirsizliği ortadan kaldırarak hayatın anlamını ve değerini sorgulatabilir. Ayrıca, her şeyi bilen bir varlığın varlığı, gizlilik ve mahremiyet gibi temel insan haklarını tehdit edebilir.
Her şeyi bilme kavramı, bazı mantıksal tutarsızlıkları içerdiği gerekçesiyle eleştirilir. Örneğin, "Her şeyi bilen bir varlık, bilemeyeceği bir şeyi bilebilir mi?" gibi paradokslar, her şeyi bilmenin mantıksal olarak mümkün olup olmadığını sorgulatır. Bu tür paradokslar, her şeyi bilmenin sınırlarını ve potansiyel çelişkilerini ortaya koymaktadır.
Her şeyi bilme, ahlaki açıdan da bazı sorunlara yol açabilir. Eğer bir varlık, gelecekteki tüm eylemlerimizi biliyorsa, bu durum, ahlaki sorumluluğumuzu ve hesap verebilirliğimizi nasıl etkiler? Eğer eylemlerimiz önceden belirlenmişse, ahlaki seçimler yapmanın anlamı nedir? Bu tür sorular, her şeyi bilmenin ahlaki sonuçlarını ve etik açıdan yarattığı zorlukları gündeme getirmektedir.